KUTSAL TOPRAKLAR

Bu sayfada mübarek beldelerde çeşitli videolar sunuyoruz. Diğer bölümler de yayınlanacaktır.

3. Bölüm - Kutsal Şehir "Medine-i Münevvere"

Medine-i münevvere ... İlk İslâm devletinin kurulduğu ve içinde yeryüzünde ibadet kasdıyla yolculuk yapılabilecek üç mescidden biri olan Mescid-i Nebî'nin bulunduğu Arabistan'ın Hicaz bölgesinde yer alan kutsal şehir...Şehrin eski adı Yesrib olup, Hicretten sonra Resulullah (s.a.s) bu adı değiştirerek buraya Medine demiştir. Medine'nin kelime anlamı "şehir"dir. Ancak, bir yere nisbet edilmeksizin kullanıldığı zaman Medine şehri kastedilmiş olur. Medine kelimesi Kur'an-ı Kerim'de Mekkî ayetlerde "Medâin" şeklinde çoğul olarak geçen bir cins isimdir. Medenî âyetlerde ise, Yesrib'in yerine özel isim olarak kullanılmıştır... Bu şehrin asıl adı Medine olmakla birlikte, yine İslâmî devirde ortaya çıkmış, diğer bir takım isimleri de vardır. Bunlardan bazıları şunlardır: Tâbe, Tayyibe, Daru'l-İman, Daru's-Sünne, Azra, Cabire, Mecbûre, Muhabbe, Mahbûbe, Kasime, Kasametul-Cabire, Yendede...

:::::

2. Bölüm - Çift kıbleli "Kıbleteyn Mescidi"

Kıbleteyn mescidi ... İslam’ın ilk yıllarında namazlar, Kudüs’te bulunan Mescid-i Aksa’ya doğru kılınıyordu Peygamber Efendimiz Kıble’nin Kâbe olmasını, yani namazların Kâbe’ye dönülerek kılınmasını çok arzu ediyor ve bu konuda Allah’tan gelecek emri bekliyordu. Hicretten 18 ay kadar sonra, Şaban ayının 15 günü (Berat Kandilinde) HzPeygamber, Seleme oğulları mahallesinde öğle veya ikindi namazının farzını kıldırdığı esnada, ikinci rekatın sonunda aşağıdaki âyet-i kerime indi: " Seni elbette, hoşlanacağın kıbleye döndüreceğiz O halde hemen Mescid-i Haram’a (Kâbe’ye) doğru dön (Ey mü’minler) siz de nerede olursanız olun, (namazda) oraya doğru dönün". Bunun üzerine, Hz Peygamber, namazı bozmadan hemen Kâbe istikametine döndü, cemaat de saflarıyla birlikte döndüler. Böylece Kudüs’e doğru başlanan namazın son iki rekatı Kâbe’ye yönelerek tamamlandı İşte bu bakımdan bu mescide Mescid-i Kıbleteyn (İki Kıbleli Mescid) denir. Bu mescidin yerinde şimdi büyük bir cami yapılmıştır. 1987 yılında yeniden inşa edilen mescid de yaklaşık 2000 kişi namaz kılabilmektedir.

:::::

1. Bölüm - Hz. Osman'ın Su Kuyusu

Rume kuyusu... Medine'de bir yahudinin ağzı örülü bir kuyusu var idi. Bu kuyunun suyu gayet tatlı olup, suyu satardı. Peygamber efendimiz buyurdu ki: "Rume kuyusunu kim alır, kendi kovasını Müslümanların kovası ile beraber tutarsa, Cennetteki kovası bundan hayırlı olur". Bunun üzerine Hazret-i Osman gidip, yahudi ile pazarlık etti. Yahudi kuyunun tamamını satmaktan kaçınınca, o da yarısını aldı. Sırayla, bir gün Hazret-i Osman'ın olacak, bir gün yahudinin olacaktı. Hazret-i Osman kendi sırasında suyu sebil ve sadaka etti. Yahudi ücret ile satardı. Müslümanlar da Hazret-i Osman'ın sırası geldiğinde, iki günlük su alıp, yahudinin sırasında gelmediler. Yahudinin pazarı kesada uğrayınca, diğer yarısını da satmak istedi. Hazret-i Osman diğer yarısını da satın aldı. Evvelki yarısını yahudiden oniki bin dirheme almıştı. Diğer yarısını da sekiz bin dirheme aldı. Tamamını müslümanlar için sebil etti...